Böbrek taşı tedavi seçenekleri arasında en çok kullanılan yöntemdir. Genellikle 2 cm’den büyük taşlarda tedavi seçeneği olarak sırttan yaklaşık 1cm’ lik kesiden yapılan endoskopik (kapalı) bir böbrek taşı ameliyatıdır. Kapalı böbrek taşı ameliyatı yaygınlaştıkça ve ürologların kapalı böbrek taşı ameliyatı tecrübelerinin artmasıyla dünyada artık böbrek taşları için açık ameliyat yapılmamaktadır. Küçük taşlar için yazılabilen ağrı kesiciler ile birlikte bazı ilaçlar taşınızı düşürmenize fayda sağlamaktadır. Böbrek taşı oluşumunda etkili nedenlerden birini belirtmeden geçmeyelim. Son yıllarda kullanımı artan, kilo vermek için uygulanan hayvansal proteinden zengin, karbonhidratdan düşük diyetler böbreklerde yer alan taş oluşumunu kolaylaştırıyor.
Böbrek taşı ameliyatı yani Perkütan Nefrolitotomi (PNL) ameliyatının avantajı; ufak bir kesiden yapılmasından dolayı açık ameliyata kıyasla hastanın hastanede yatış süresini ve iyileşme süresini önemli derecede azaltmasıdır. Bu yöntem ile hastalar bir gün içerisinde ayağa kalkıp, en fazla birkaç gün içerisinde de normal hayatlarına dönebilmektedir. Ameliyat esnasında böbrekteki taşların pozisyonu röntgen cihazı ile kontrol edilerek, taşlar açık cerrahiye oranla daha iyi temizlenir. Böbrek taşı ameliyatı; gebe, aktif idrar kanalı enfeksiyonu ve kanama problemi olan hastalar dışında tüm hastalara uygulanabilmektedir. (Böbrek taşı oluşumu, erkeklerde kadınlara göre daha fazla görülmektedir.) PNL ameliyatı genel yada nadiren epidural anestezi (belden uyuşturarak) altında yapılır. Hastaya anestezi verildikten sonra ameliyat 2 aşamada gerçekleştirilir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.
1. Aşama: Hasta sırtüstü doğum pozisyonuna alınır. Sistoskop adı verilen bir alet ile idrar deliğinden idrar torbasına girilip, ameliyat edilecek böbreğe ince bir kateter (tüp) yerleştirilir. Bu kateter sayesinde böbrek kontrast madde ile şişirilip, böbreğin x-ray ışınlarıyla (röntgen ışınları) görünür hale gelmesi sağlanır. 2. Aşama: Hasta yüzüstü pozisyona çevrilir. Önceden yerleştirilen kateterden kontrast madde verilerek böbrek röntgen ışınları altında görünür hale getirilir, sırttan özel bir iğne ile röntgen cihazı altında böbreğe girilir ve bu iğne içinden böbreğe özel bir tel yollanır. Ardından bu tel üzerinden özel bujilerle genişletme yapılarak böbreğe yaklaşık 1cm çapında bir kılıf boru yerleştirilir. Böylece sırttan böbreğin içine ulaşılması için bir tünel oluşturulmuş olur. Bu tüp içinden yaklaşık 30 cm uzunluğunda ışıklı bir görüntüleme sistemine sahip olan nefroskop adı verilen bir aletle böbreğe girilerek taşlara ulaşılır. Böbrek taşları nefroskop içinden geçen pnömotik veya ultrasonik güç kaynakları kullanılarak kırılabilir. Kırılan taş parçaları, taş yakalamaya yarayan forceps veya basket denen aletlerle veya ultrasonik aletin emme sistemiyle vücut dışına alınır. Ameliyat sonunda böbreğe genellikle nefrostomi adı verilen bir tüp yerleştirilir. Ameliyat sonrası kanaması olmayan hastalara vücut içinden double J adı verilen tel takılabilir, bu durumda nefrostomi kateterine ihtiyaç kalmaz.
Böbrek taşı ameliyatı sonrası birinci günde hastanın idrar sondası çekilir. Böbrek taşı ameliyatı esnasında kanaması olmayan ve ameliyat sonunda DJ kateter takılan hastalar, ameliyat sonrası 1. Günde taburcu edilebilir. Bu DJ kateterler ameliyattan 1 ay sonra sistoskopi ile çekilir. Böbrek taşı ameliyatı sonrası 1. Günde hastalara düz bir röntgen çekilerek ameliyat sonrası taş kalıp kalmadığı değerlendirilir. Nefrostomi takılan hastalar ameliyattan 2 gün sonra, nefrostomi kateteri çekilip taburcu edilir. Bazı böbrek taşı hastalarında nefrostomi kateteri çekildikten sonra, ameliyat yerinden idrar kaçağı meydana gelir. Birkaç gün beklenirse bu idrar kaçağı kendiliğinden kesilebilir. İdrar kaçağı kesilmeye hastalarda muhtemel olarak idrar yollarına ufak bir taş parçası düşmüştür. Bu hastalara DJ kateter takmak, idrar kaçağı problemini ortadan kaldırır. Böbrek taşlarının yüksek oranda temizlendiği bu ameliyatın bazı riskleri de vardır. Böbrek taşı ameliyatı sonrası en iyi sonuçları ve en düşük komplikasyonları sağlamada en önemli faktör “Üroloğun bu ameliyatlardaki deneyimidir”. Deneyimsiz ellerde, PNL ameliyatın sonrası “böbrek kaybı” ve hatta “hastanın ölümü” çok büyük bir risk faktörüdür.
Böbrek taşı ameliyatı sırasında veya sonrasında kanama olabilir, bu hastaların bir kısmına kan nakli gerekebilir. Bu ameliyattan sonra kan nakli gereken kanama hastaların %3 ile %15’inde görülür. Nadiren (bin hastada 2-3 kişide) ameliyattan 1-3 hafta sonra şiddetli böbrek kanaması gelişebilir; bu durumda kanama hastaya böbrek anjiografisi yapılarak durdurulur. Anjiografi imkanı olmayan yerlerde açık ameliyatile kanama durdurulmaya çalışılır; kanamanın durdurulamadığı durumda böbrek alınması gerekebilir. PNL ameliyatı idrar yollarında enfeksiyon yokken yapılır. İdrar yollarında enfeksiyon yokken bile, nadiren, taşların içindeki bakteriler kana karışabilir; bu durumda komaya kadar giden durumlar ortaya çıkabilir (%1’ den az). Kaburgaların arasından yapılan girişlerde plevra da yaralanma (akciğer zarı zedelenmesi) olabilir; akciğerlerin içine kaçan sıvı miktarı fazlaysa akciğerlere tüp konulması gerekebilir (% 3-25). Çok nadir olarak bağırsaklar yaralanabilir ve açık cerrahi ve barsak onarımı gerekebilir (%0,1-0,3).
Ameliyatta böbreğe açılan yolun genişliğine göre, PNL ameliyatının 4 tipi bulunur. Bunlar; Mikro PNL (2 mm genişletme), Ultra-mini PNL (4 mm genişletme), Mini PNL (5-7 mm genişletme) Standart PNL (8-10 mm genişletme) Böbrek taşının tipi, büyüklüğü, yerine ve özellikle böbreğin anatomik yapısına göre bu yöntemlerden biri seçilir. Bu yöntemler ile böbrekte bulunan taş temizlenir ve yeni taş oluşumunun önüne geçilir. Aynı böbrekte yeniden taş oluşma gerçekleştiği takdirde mutlaka ameliyatı yapan üroloji uzmanı ile iletişime geçilmeli. Böbrek taşı ameliyatınızı bu konuda tecrübeli bir hekime yaptırmanız sağlığınız için çok önemli. Bu konuda böbrek taşı ameliyatında neden tecrübeli doktor adlı makelemizi okuyabilirsiniz.